Yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasına sayılı günler kaldı. Özellikle ilk kez okulla tanışacak olan çocuklar, ödev yapma alışkanlıklarını da yeni kazanmaya başlayacak. Ailelerin çocukların ödevlerine gereğinden fazla yardım etmesinin faydasından çok zararının olduğunu belirten uzmanlar, çocukların kendi sorumluluklarının farkına varan bireyler olarak yetiştirilmelerini tavsiye ediyor.
Gelişim psikolojisi alanındaki önemli bilimsel dergilerden Developmental Psychology'de de yayımlanan bir araştırmaya göre Finlandiya'da, çocukların okul başarısı üzerinde annelerinin ödevlerle ilgili tutum ve davranışlarının rolü incelendi. 2 bin çocuk ve annesi üzerinde yapılan araştırmanın sonuçlarına göre ödevlere daha çok yardım eden annelerin çocuklarının okul başarılarının daha yavaş ilerlediği görüldü. Bu bulguya özellikle, “tek başına ödevini yapamaz” diye düşünüp çocuğunu ödevlerini yapması konusunda zorlayan annelerin dikkat etmesi gerektiğini söyleyen Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Elif Durgel Jagtap “Araştırmaya göre okul başarısı yüksek olan ve ‘O sorumluluğunu bilir, kendi başına yerine getirir' diye düşünen, ödevleri de sadece kontrol eden annelere sahip çocukların okul başarısının, ileriki yıllarda daha da arttığı bulunmuştur. Özellikle ilkokul 1. sınıftaki düşük okul başarısı, annelerin çocuğun kendi başına ödevlerini yapabilme becerisine dair olumsuz düşünceler geliştirmesine ve ödevlerde daha aktif olarak yardım etmesine yol açmaktadır.” ifadesini kullanıyor.
Çocukların, kendi sorumluluklarını alan ve ödevlerini kendileri yapan kişiler olarak yetiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Jagtap, “Özellikle okulda zorlanan ve düşük başarı gösteren çocukların anne-babalarının, çocuğun becerilerine dair olumsuz duygular hissetmelerinin veya ödevlerine çok fazla yardımcı olmalarının, aslında çocuk için düşünüldüğü kadar iyi bir yol olmadığını fark etmeleri gerekir. Çocukların ödevlerine gereğinden fazla yardımcı ve katılımcı olmak çocuğa fayda değil, zarar getirmektedir. Anne-babalar ve öğretmenler, evde veya okulda olumlu bir atmosfer oluşturmalı ve çocukların kendi sorumluluğunu alan bireyler olarak yetişmelerini desteklemeli.” diye belirtiyor.
TELEVİZYONU KONTROL ALTINA ALMANIN YOLLARI
Araştırmalara göre, sekiz yaşın altındaki çocuklar televizyonun etkisi nedeniyle gerçek ile kurguyu birbirinden ayıramıyorlar. Ve her gün televizyon karşısında kendilerince “gerçek şiddet”i, “gerçek cinselliği” seyredip öğreniyorlar. Kuşkusuz, bu etkiler televizyonun tamamen kötü olduğu, kökünün kazınması gerektiği anlamına gelmiyor. Buradaki sorun, televizyonun ölçüsüz izlenmesidir. Çözüm de doğru bir ölçü belirleyip hayata geçirebilmektir. Ölçüsüzce tükettiğimiz ve acımasızca tükendiğimiz televizyon karşısında, hiç olmazsa çocuklarımız adına, neler yapabiliriz?
1. Öncelikle televizyon konusunda çocuğu doğrudan karşınıza almayın. Televizyonun çocuğun dünyasında çok cezbedici bir eğlence olduğu gerçeğini görün ve kabul edin. Özellikle yasaklamanız bu cazibeyi daha da arttıracaktır, unutmayın.
2. Kendinize bir bakın. Televizyon sizin dünyanızda nerede? Büyük ihtimalle televizyon evinizin en çok kullanılan odasındadır. Eğer bu tahmin doğruysa, televizyonunuz yine büyük bir ihtimalle odanın en merkezî yerinde olmalı! Bütün koltukların yüzünün döndüğü yönde! Sizin için bu kadar önemli ve merkezî bir konumda olan televizyonu çocuğunuzun bir kenara atmasını beklemek çok da gerçekçi olmasa gerek. Unutmayın ki, çocuğunuz sizin televizyona atfettiğiniz önemi de algılar. Evin en merkezî odasının en hâkim konumundaki televizyonun çocuğunuza söylediği şey şudur: Televizyon vazgeçilmezdir! O halde televizyonu, hayatınızın kenarına bir yere çekmeye ne dersiniz?
3. Siz televizyonu merkezî konumundan edebilirseniz, şimdi çocuğunuza televizyon seyretme konusunda bir ölçü teklif edebilir konuma gelmişsiniz, demektir. Bu noktada çocuğunuza bir “televizyon bütçesi” yapmasını önerin; günde kaç saat, haftada kaç gün televizyon seyredebileceği konusunda ortak bir anlaşma yapın -tabii, seyrettiklerinin içeriğini onaylamak kaydıyla.
4. Televizyon kapatmayı öğretin. Televizyonu neden kapattığınızı, neden her programı seyretmediğinizi ve seyretmesini istemediğinizi açıklayın. Gerekirse tartışın. Çocukları baştan kendi yanınıza alın. Bu konuda belirleyici ve zorlayıcı olmak yerine, liderlik rolünü üstlenin.
5. Çocuğunuz yatak odasına televizyon koymayın, koymuşsanız da alın. Böylesi “özel seyretme alanları” televizyon ya da video oyunu seyretme ihtimalini iki kat arttırır. Televizyonu ev için gizli olarak seyredilebilecek bir yerde değil, ancak ortak seyredilebilecek ama merkezî olmayan bir mekânda tutun.
6. Çocuklara ödül ya da ayrıcalık olarak televizyon seyretmeyi vaat etmeyin. Daha ilginç ödüller bulabilirsiniz. En iyi ödül, ona yakınlık göstermeniz ya da onunla birlikte geçirebileceğiniz bir meşguliyet önermenizdir.
7. Çocuklarınıza televizyon seyretme zamanı kazandıracak fırsatlar da tanıyabilirsiniz. Kendilerinin bir seçimde bulunmalarını sağlayarak, ödevini erken ve doğru bitirmesi halinde artan vaktini televizyona ayırabileceğini söyleyebilirsiniz. Böylece kendisine bir seçim imkânı sağlamış; yasaklamayı hissettirmemiş olursunuz.
8. Televizyon seyretmekten vazgeçtiği zaman ya da televizyon seyretmek yerine daha yapıcı bir işe yöneldiği zaman, onlara iltifatta bulunun. Çocuğunuzu televizyondan uzaklaştırmanın yolu, her zaman yapıla geldiği gibi televizyon seyrederken otoriter uyarılarda bulunmak değil, televizyon seyretmediği zamanlar iltifatlarda bulunarak ödüllendirmektir. “Televizyonu kapatıp ödevine başlaman beni çok mutlu etti!” gibi bir cümle, “Ödevini yapmadığın halde niye televizyon seyrediyorsun!” gibi cümlelerden daha yapıcı ve etkileyicidir.
9. Daha iyi bir rol modeli olun. Anne baba olarak televizyon seyretmek yerine, okumak, bir hobi ile uğraşmak veya kendi aranızda sohbet etmek gibi aktiviteler yapın.
10. Çocuğunuzla birlikte televizyon seyredin. Bu sayede neyi seyredeceklerine karar verirsiniz. Ayrıca, reklamlar gibi çocuğu tüketime yöneltici yayınların içeriğini de beraberce tartışabilirsiniz. Onların şiddet ya da cinsellik gibi yayınların etkilerine doğrudan maruz kalmasını beklemek yerine, önceden hareket ederek, mesela bir tabancayla vurulmanın ne demek olduğunu, vurulan insanın ailesinin neler hissedebileceğini anlatabilirsiniz. Onları ölçülü olarak olan bitenle yüzleştirebilir ve böylece bir tür bağışıklık sağlayabilirsiniz.
11. Eğitim programlarını tercih edin. Televizyonların “prime-time” dedikleri saatler eğlenceye ayrılmıştır. Kendinize ve çocuğunuza prime-time’ın dışında özel seyir saatleri oluşturun, böylece hem daha kaliteli programlar seyretmiş olursunuz hem de daha az reklam iletisine maruz kalırsınız.
12. Çocuklarınızı komşu çocukları ile, okul arkadaşları ya da arkadaşlarınızın çocukları ile sık sık bir araya getirin. Komşuluğun yozlaştığı, dostluğun köreldiği bir zamanda onlara komşuluk, dostluk ve arkadaşlık adına güzel şeyler yapabileceklerini hissettirin. Onla televizyon dışında gözle görülür, elle tutulur başka eğlence türlerinin de olduğunu hatırlatın.
13. Çocuğunuzun televizyon programcısı siz olun. Onunla çok sevdiği bir programın benzerini yapmaya çalışın. Sunuculuk yapın ya da çocuğunuzun sunucu olmasına izin verin. Evdekilerden kendinize seyirci bulun. Bunun belki daha sahici, belki daha başarılı ve kesinlikle reklamsız program olduğu görüp sevebilir. Bunu yaparken televizyona rakip değil, alternatif olmayı deneyin.
14. Televizyonu bir “çocuk bakıcısı” gibi kullanmayın. Yapabileceğiniz en kötü şey budur. Ayak altından uzak olsun, sesi çıkmasın, ağlamasın diye çocuğunuzu televizyonun karşısına koymayın. Çocuğunuzun televizyon seyretme davranışının da sorumlusu sizsiniz. Bununla birlikte, zaman zaman bazı rutin meşguliyetlerinizi çocuğun televizyon seyretme saatlerine denk getirebilirsiniz.
KAYNAK: http://kurtkoyunincileri.blogspot.com.tr/
ÇOCUKLARI KİTAP OKUMAYA ÖZENDİRMENİN 13 YOLU
1- Çocuklar sıkı gözlemcilerdir. Çocuğunuzun kitap okumayı sevmesini istiyorsanız ona örnek olun. Eğer siz kitap okumazsanız ve bütçenizde kitaba yer ayırmazsanız, çocuğunuzun kitap okumasını bekleyemezsiniz.
2- Çocuklar keçi gibi inatçı olabilirler. Çocuğunuzu kitap okumaya zorlarsanız muhtemelen ters tepecektir. Bunun yerine tüm ailenizin kitap okuduğu ortak bir zaman dilimi belirleyin. Çocuğunuz isteksiz de olsa o zaman diliminin kitap okumaya ayrıldığını bilecektir. Bırakın, ıvır zıvır bile olsa canının istediği bir şeyler okusun.
3- Çocuklar harçlık almayı severler. Çocuğunuza verdiğiniz harçlığa minik bir “kitap fonu” ekleyebilirsiniz. Çocuğunuz bu fonu size göre uyduruk bir kitap ya da dergiye harcadı diye de sakın üzülmeyin. Çünkü her şartta onu okumaya teşvik etmiş olacaksınız.
4- Çocuklar muhatap alınmayı severler. Çocuğunuzu bir dergiye üye yapın. Böylece çocuğunuz kendi adına posta almanın ve bir şeyleri sahiplenmenin heyecanını yaşarken okumaktan da keyif alacaktır.
5- Çocuklar keyif çatma bağımlısıdır. Çocuğunuz kaç yaşında olursa olsun ona yüksek sesle kitap okumaktan çekinmeyin. Bunun onu okumaya heveslendirmenin en iyi yollarından biri olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
6- Çocuklar ilgi çekmek isterler. Çocuğunuz size bir şeyler okumak istiyorsa onu sabırla dinleyin.
7- Çocuklar bir yerleri, bir şeyleri kişiselleştirmenin ustasıdır. Çocuğunuzun odasında kitaplarını dilediği gibi yerleştirebileceği minik bir alan ayarlayın. İnanın, o minik alandaki kitaplar maya gibi kabararak çoğalacaktır.
8- Çocuklar ebeveynleriyle özel gezilerden keyif alırlar. Çocuğunuzun elinden tutun ve birlikte bir kütüphaneye gidin. Çocuğunuz ortama ilgisiz görünse bile aldırmayın. Daha sonraki gezilerinizde aralığı sıklaştırarak çocuğunuzla birlikte kütüphaneye uğramaya devam edin ve bu ziyaretleri düzenli hale getirmeye çalışın. Çocuğunuzla birlikte kütüphanecinin gizemli yaşamı hakkında öyküler uydurmayı unutmayın.
9- Çocuklar alışveriş fırsatını kaçırmazlar. Çocuğunuzla birlikte bir kitapçının müdavimi olun. Birlikte kitap seçin, rafların altını üstüne getirin ve kitapçıya yakalanmadan kitapların yerlerini değiştirerek eğlenin.
10- Çocuklar beleşe bayılırlar. Çocuğunuza çok istediği bir çizgi roman, dergi ya da kitap ısmarlayın. Bırakın, okumanın tadını çıkarsın.
11- Çocuklar uğraştıkları şeyden kolayca sıkılabilirler. Çocuğunuz başladığı kitabı bitirmeyip bir kenara bırakıyorsa, aldırmayın. Onu bitirmeye zorlamak işe yaramayacaktır. Hem siz başladığınız her kitabı sonuna kadar okudunuz mu bakalım? (Eğer çocuğunuzun başladığı kitabı bitirmesi gerektiğine inanıyorsanız, onun yarım bıraktığı kitabı siz okuyun, bunu ona gösterin ama asla suçlayıcı bir ifade kullanmayın. Kitap size de sıkıcı gelebilir. Bunu çocuğunuza söyleyin. Muhtemelen hemen başka bir kitaba başlayacaktır.)
12- Çocuklar akıl vermeyi severler. Çocuğunuzdan size kitap tavsiye etmesini isteyin. Onun tavsiyesine uyun ve kitabı okuyun. Sonra kitap hakkında onunla sohbet edebilirsiniz.
13- Çocuklar sahiplenmekten haz duyarlar. Çocuğunuzun adı yazılı bir mühür ya da ona özel tasarlanmış etiketler yaptırın. Kitaplarına mührünü basmaktan ya da etiketlerini yapıştırmaktan büyük keyif alacaktır. Zamanla size ait olan kitaplara da bu mühür basılır ya da etiket yapıştırılırsa, tartışmaya girmeyin ve kaderinize razı olun.
VELİ OLARAK ÇOCUKLARIMIZIN DERS ÇALIŞMASINA NASIL YARDIMCI OLABİLİRİZ?
Öğretmen ve Veli Arasındaki Ayrıntılı Paylaşımlar Çocuğumuza Daha Faydalı Olmamızı Sağlayacaktır.
Verimli Ders Çalışmada Öğretmen Ve Veli Olarak Ortak Bir Dilimiz Var Mı?
Başarılı Olmak İçin
Çok Çalışmak Değil
Etkili Çalışmak Önemlidir
Etkili (verimli)çalışmak nedir?
ÇOCUĞUNUZUN
Televizyon izleme saatinden tutun, sokakta kalma süresine kadar gününü planlamasıdır.
VERİMLİ DERS ÇALIŞMAK NEDİR?
Bir amaç doğrultusunda zamanı planlı ve programlı kullanmaktır.
Bunun için okul, arkadaşlık, oyun, spor, yemek, uyku vb. etkinliklerin dışında kalan zaman ders çalışmak için ayrılır ve belli bir plan ve programa bağlanır.
PROGRAMLI ÇALIŞMA ÖĞRENCİYE BİR PUSULA GÖREVİ GÖRECEK VE HEDEFİNE ULAŞMADA SİZE VE ONA YARDIMCI OLACAKTIR.
PLANLI ÇALIŞMA ALIŞKANLIĞI SİZE NE KAZANDIRACAK?
Her işe daha rahat zaman ayırma ve yapmak istediğiniz şeyleri daha huzurlu yapma,
Hangi dersi çalışacağına karar vermemekten dolayı zaman kaybetmesini bir dersi bırakıp diğerine geçerek sizin canınızı sıkmasını önleme
Günü gününe çalışarak sınav öncesi çalışma süresini kısaltma ve sınav paniğini önleme ve çalışma verimini yükseltme
Çocuğunuz ile aranızda ders çalışma konusunda çıkabilecek anlaşmazlıkları önleme
Bilinçli bir plan yaparak çocuğunuzun kendisini derse daha kolay vermesini sağlama.
Öğrenilecek konunun kısa bir zamana sıkıştırılması yerine, uzun zamana yayılarak, öğrenmenin daha kalıcı ve etkili olmasını sağlama.
ÇALIŞMA ORTAMI NASIL OLMALI?
Çalışma mutlaka çalışma masasında ve sandalyede oturarak yapılırsa verimli olur.
Masa düzenli olmalı ve üzerinde sadece ve sadece çalışılan dersle ilgili araç ve gereçler olmalı.
Oda temiz ve havadar olmalı ve sık sık havalandırılmalı
Çalışma odasında dikkati dağıtacak poster, afiş, müzik, resim vb işitsel ve görsel uyarıcılar olmamalı
Çalışma odası yeterince sıcak ve soğuk olmalı, iyi aydınlatılmalı ve ışık gözleri yormamalı
Çalışmada yeterince verim alabilmek için dengeli ve düzenli beslenmeli, özellikle sabah kahvaltısı düzenli ve yeterli kaloriyi alacak şekilde yapılmalıdır.
Uyku düzenine dikkat edilmeli ve günlük uyku ihtiyacı giderilmelidir. Planlı olma, uykuda da düzen getirecek ve çocuğunuzun kendisini daha iyi hissetmesini sağlayacaktır.
YANLIŞ ÇALIŞMA ALIŞKANLIKLARI
Yatarak ve uzanarak çalışma; gevşemeye neden olur ve verimi düşürür.
Gürültülü ortamda çalışmak; müzik dinlenen, radyo veya televizyonun açık bulunduğu veya çevreden çok fazla gürültünün geldiği bir ortamda çalışmak verimi düşürür.
Dağınık ortamda çalışma
Masa çalışmadan önce düzenlenir ve dersle ilgili gerekli tüm malzemeler masada hazır bulunursa ders çalışma verimi artar.
Televizyon ve bilgisayar
Bu teknolojik harikaları gelişigüzel çocuğun hizmetine sunmak önüne geçemeyeceğiniz gedikler açabilir.
Çalışma zamanı geldiğinde örneğin, “on dakika daha dinleneyim, biraz daha televizyon izleyeyim” türündeki düşüncelerle çalışmayı ertelemesine fırsat vermeyin. Bu durumda dikkatini toplaması da gecikecektir.
ÇOCUĞUNUZUN ÖĞRENMESİNİ ARTIRMANIN 50 YOLU
FARK ANNE VE BABADIR
Çocuğunuzun eğitimindeki en önemli faktör sizin aktif katkınızdır. George Power’da bizim gördüğümüz fark ailelerin yarattığıdır. Bu yüzden çocuğunuzun eğitimine daha çok katkıda bulunmanızı sağlayacak bu 50 öneriyi yayınlıyoruz. Bu anlaşılması ve uygulanması kolay aktiviteler, iyi davranışlar (Good Behaviour) kitabının yazarları ve çocuk eğitimi, öğretimi konularında uzman olan Drs. Stephen Marianne Garber ve Robyn Freedman Spizman tarafından geliştirildi. Bunu çocuğunuz ve sizin için yararlı ve teşvik edici bulacağınızı umuyoruz.
1.Çocuğunuzla Konuşun:
Çocuklar ilk altı yılda hayatlarının geri kalanında öğreneceklerinden daha fazlasını öğrenirler. Bebeğinizle ne yaptığınız, nereye gittiğiniz ve ne gördüğünüz hakkında konuşun. Bebeğiniz bunun karşısında sadece tanımsız sesler çıkaracaktır, fakat onun sizin kelimelerinize ve cümlelerinize ihtiyacı vardır.
2. Soru Sormaya Cesaretlendirin:
Merak öğrenme konusunda çocukların motive olduğunu gösteren en doğal işarettir. İlgiyi yüksek tutmak için, çocuğunuzun sorularını cevaplandırın ve daha fazla soru sormaları için onları cesaretlendirin.
3. Yetişkin Kelimeleri Kullanın:
Konuşmalarınızın düzeyini düşürmeyin. Kelimelerinizin % 50’sini kendi kullandığınız kelimelerden seçin. Yeni kelimeleri olayların içinde, çocuğunuzla o olayı yaşarken tarif edin. Daha sonra çocuğunuzun onu nasıl algıladığını ve kullandığını dinleyin.
4. Okul Zamanı Çocuklarınıza Düzenli Bir Yatma Saati Ayarlayın:
Çocukların okulda ellerinden gelenin en iyisini yapmaları için çok fazla uykuya ihtiyaçları vardır. Çocuğunuzun yatma saatine karar vermek için, geceleri kaç saat uyuduktan sonra mutlu ve dakik olarak uyandığını belirleyin. Okula gitmek için kalkması gerektiği saatten geriye doğru sayarak yatması gereken saati bu şekilde bulabilirsiniz.
5. Yatakta Uyuma Saati :
Belirli aktiviteleri içeren uyku saati etkinlikleri düzenleyen, belirli bir zaman dilimini okumaya, birkaç dakikanızı da ışığı kapatmadan önce anne yada babayla günlük olaylar hakkında konuşmaya ayırın. Hem bu yolla okumayı sevdirecek, hem anne babayla iletişim yollarını açık tutacak, hem de çocuğunuzun daha kolay dinlenmesini sağlamış olacaksınız.
6. Planlayın ve Organize Edin:
Özel projeler, raporlar ve testler için bir takvim işaretleyin. Çocuğunuza bir görev verin, ve bu görevi başarabilmesi için ona yardım edin, her görev için takvimde tamamlama tarihini işaretleyin. Tamamladığında çocuğunuzu tebrik edin, ödüllendirin.
7.Planlarınızı Paylaşın:
Düzenli olarak yaptığınız aile toplantılarında, çocuğunuza model rolünde bir ebeveyn olarak kendi planlarınızdan bahsedin. Planlı olunduğu takdirde her işinizi zamanında nasıl bitirdiğinizi anlatın. Çocuğunuza ders dışında extra aktiviteler planlaması için yardımcı olun ve ders çalışma programının aralarına aile toplantıları koyun.
8. Kitap Okuma Saatlerinin Kaydını Tutun:
Yatay eksende haftanın günlerinin yazılı olduğu bur grafik tutarak çocuğunuzu okuma konusunda motive edebilirsiniz. Çocuğunuzun en sevdiği kitaptan her akşam kaç sayfa okuyacağı konusunda hedef belirlemesini sağlayın ve grafiği nasıl işaretlemesin gerektiğini öğretin. Bu şekilde her gün okuduğu sayfa sayısının arttığın göreceksiniz ve daha da önemlisi çocuğunuza bu ilerlemesinden dolayı övdüğünüz zaman yüzündeki ışıltıyı sizde fark edeceksiniz.
9. Problemlerine Yardımcı Olun (Sorunlarıyla İlgilenin):
Çocuğunuzun okulda sürekli tekrar eden bir problemi olduğunda, çocuğunuzun öğretmeniyle konuşun ve problemi çözmek için planlar yapın. Buna rağmen sorun hâlâ devam ediyorsa, çözülmemişse ilerlemesine engel olan belirli bir öğrenme problemi olup olmadığını anlamak için bir test uygulayın.
10. Dinlenme Metodlarını Öğretin:
Eğer çocuğunuz sınav olurken panikliyorsa, ona küçük bir dinlenme, rahatlama tekniği öğretin. Önce, karnından yavaş ve rahat nefes almasını söyleyin. Daha sonra, nefesini verirken fısıltıyla D-İ-N-L-E-N demesini söyleyin. Çocuğunuza gerginliği ve vesveseleri arttığında bu yeni metodu uygulaması için cesaretlendirin. Bunu aynı zamanda siz de uygulayabilirsiniz.
11. Sınavlarda Kendine Güvenmesi Gerektiğinin Tahşidatını Yapın:
Bazı çocuklar herhangi bir sınava tam olarak hazır olduklarını hissetmek için aşırı çalışma ihtiyacı duyarlar. Eğer sizin çocuğunuzda bu kategorideki çocuklardan biriyse, sınav gününden günlerce önce tekrar etmesini sağlayan, makul bir ders planı hazırlamasına yardımcı olun. Çocuğunuzun kendine güvenini kuvvetlendirecek uygulama sınavlarına girmesini sağlayın.
12. “Araştır, Sor, Oku, Anlat, Tekrar et” Metodunu Çalışma Aracı Olarak Kullanın:
Sayısal sözel veya herhangi bir ders ile alakalı bir konuya çalışmaya başlamadan önce, çocuğunuza önce o konunun genel olarak ne hakkında olduğunu anlaması için araştırması gerektiğini, daha sonra konudaki başlıklar hakkında kendi kendine sorular üretmesi gerektiğini, bir sonraki aşmada bu sorulara verilen cevapları okumasını, daha sonra verilen bu cevapları kendi kendine anlatmasını ve en son olarak da bütün öğrendiklerini tekrar etmesi gerektiğini öğretin veya sağlayın.
13. Yazıyı Resmetmeyi (Görselleştirmeyi) Öğretin:
Yazım (imla) becerilerini geliştirmek için, çocuğunuza harflere, şekillere, kelimenin sesine ve sonrada onunla ilgili bir imge (resim) oluşturması gerektiğini öğretin. Çocuğunuza gözlerini kapatmasını ve kelimeyi zihninde görmeye çalışmasını söyleyin daha sonra gördüğü o kelimeyi yazmasını ve en sonra da orijinal kelimeyle aynı olup olmadığını kontrol etmesini söyleyin ve öğretin. Yazım hatası yapmayan insanlar herhangi bir kelimeyi yazarken sadece o kelimenin sesine bakmazlar, kelimeyi yazarken onun doğru yazıldığını bilirler. Çünkü yazdıkları kelime zihinlerinde çizdikleri kelimeyle aynıdır.
14. Kendi Kendine Olumlu Konuşmalar Yapmasını Öğretin:
Çocuğunuzun paniklemesine sebep olan düşüncelerden kendi kendine olumlu konuşmalar yaparak etkilenmekten kurtulabileceğini öğretin. Mesela; “Eğer acele etmezsem, cevabı hatırlayabilirim. Bunu yapabilirim. Ben bu konuya çalışmıştım.” Böyle bir yöntem korkuya engel olacak ve çalışılan konuyu hatırlamak için bir yol açacaktır.
15. Hatırlatmayı Kolaylaştıracak Nesneler ve Benzetmeler Kullanın:
Bir kelime, bir cümle ve hatta bir resim hatırlamayı kolaylaştırabilir. Mesela; çocuğunuzun bir listeyi hatırlaması gerektiği zamanlarda, listedeki her kelimenin harflerinden anlamsız cümleler yaptırabilirsiniz. 16. Bilgiyi Kontrol Etme: Yapılan dikkatsizlikleri asgariye indirmek için çocuğunuza kendi işini kontrol etmesini öğretin. Yaptığı bir imla hatasını, noktalama işaretleri ile ilgili bir yanlışı ve benzeri, yine kendisinin düzeltmesini ona öğretin. Yaptığı düzeltmeler için adını yazıp imzalamasını isteyin.
17. Doğru Olanın Altını Çizin:
Çocuğunuzun yaptığı ile gurur duymasını sağlayın. En iyi yaptığı alıştırmayı veya herhangi bir çalışmayı daire içine aldırın. Hiçbir zaman yaptığı işle tatmin olmayan ve yaptıklarını daima küçük gören, huzursuz olan çocuklar için kimsenin kusursuz olmayacağı gerçeğini onlara anlatın bunun önemini vurgulayın.
18. Ödevin Önemini Öğretin:
Ders yılı başında öğretmenlerinizle görüşün. Ödev ve test günlerine ilişkin bilgi sahibi olun. Hatta ödevler için bir küçük deftere verilen ödevlerin yazılmasını isteyin. Böylece çocuğunuz bugün “ödev yok” veya “ödev yapmayı unuttum” gibi ifadelere baş vurmasına fırsat vermemiş olacaksınız. Çalışan, ödevini zamanında bitiren çocuklara oyun oynama ve TV seyretme izni vererek onları ödüllendirmek de gerekir.
19. Olumlu Olana, İyiye, Güzele Kıymet Verin:
Çocuğunuzun önemini kontrol ettiğinizde, önce doğru olanın altını çizin “ Veavv, 10 problemin 10’nu da doğru!” Sonra da çocuğunuza son alıştırmalara bir daha göz atmasını önerin. Çocuğunuzun daha dikkatli bir kişi olmasını sağlayın. Böylece çocuğunuzun anlayışını geliştirmiş olursunuz.
20. Öğretmeniyle Konuşun:
Ev ödevi, çocuğun gündüz öğrendiğini pekiştirmeli, öğrenciyi korkutmamalıdır. Eğer çocuk bir ödev üzerinde saatlerini harcıyorsa, yapmakta güçlük çekiyorsa, öğretmeniyle konuşun çünkü bu noktada sıkıntı çekiyorsa bu, nefreti doğurur ve çocuğu öğrenmeye kapatır.
21. Televizyon İzleme Vaktini Sınırlayın:
Çocuğunuzun her hafta kaç saatini TV önünde geçireceğine karar verin. TV rehberinden, proğramları ve showları çocuğunuzun önceden seçmesini sağlayın. Uygun zamanlarda tekrar izletmek için özel proğramlar kaydedin.
22. Aile Olarak Yılda TV’den Uzak Kalmayı Planlayınız:
Yılda bir hafta TV izlemeyin. Bu süre daha zevkli işlerin yapılmasına ve yeni şeylerin öğrenilmesine vesile olabilir.
23. Çocuğunuzla Beraber TV İzleyin:
Programın içeriğini çocuğunuza açıklayın. Çocukların gerçek ve hayali ayırt etmelerine yardımcı olun. Reklamları tartışın ki çocuğunuz bilinçli bir tüketici olabilsin.
24. Beraber Okuyun:
Bütün ailenin aynı anda katılabileceği bir okuma saati ayarlayın. Çocuklar, anne-babalarını okurken görmeye ihtiyaç duyarlar. “Söylediğimi yap”, ifadesinin “Yaptığımı yap” kadar etkili olmadığını unutmayın. Okuma kelime dağarcığını arttıracaktır ve sohbetleri zevkli hale getirecektir.
25. Öğretici Oyunlar Oynayın:
Bekleme zamanlarında ve diğer boş vakitlerde, çocuğunuzun düşünmesini harekete geçirmek için aklınızda bir oyun hazır olsun, Twenty Quetions (20 soru), Categories (sınıflar) ve I Spy (casusluk yaparım) sınıflandırma becerilerini ve yöntemini öğretir. En erken yaşlardan başlayarak, çocuğunuzun aletlerin çalışma şeklini, kavramları ve çevresindeki nesnelerin özelliklerini anlamasının nasıl geliştiğini gözlemleyin.
26. Mantıklı Hedefler Belirleyin:
Bir çocuk için C’den A’ya derece atlamak imkansız gibi görünür. Her seferinde çocuğunuzun her gece çalışması için destekleyin ve gösterdiği çaba için her gün onu tebrik edin. Gelişmeyi göreceksiniz.
27. Soruları Cevaplayın:
Öğrenme, saat 3’te bitmez. Soruları, öğrenme deneyimine çevirin. Eğer çocuğunuzun sorularının cevabını bilmiyorsanız bir kaynak kitaba baş vurun. Bir gezi planladığınızda, önce biraz ev ödevi yapın. Beraber gideceğiniz yerin tarihini araştırın. Görülmeye değer yerlerin listesini yapın ve bu yerin neden önemli olduğunu bulun.
28. Matematiği Gerçekçi Yapın:
Çocuğunuz, gerçek yaşam durumlarını yansıtan kelime problemine sahip olduğunda, gerçek araçları kullanın. Oturma odanızı adımla ölçün. Belli bir hızla gidilirse, büyükannenin odasına gitmenin ne kadar süreceğini hesaplayın. Matematiği gerçek hayatta ilişkilendirmek, çocuğunuzun öğrenme için ilkeleri ve sebepleri anlamasını kolaylaştırır.
29. İyi Bir Dinleyici Olun:
Çocuğunuzun, size her gün okumasını sağlayın. Onu sadece yanlış okuduğu kelimeleri düzeltmek için dinlemeyin. Birbiriyle bağlantılı kavramlar hakkında, o durumda karakterlerin başka neler yapmış olabileceği hakkında, daha sonra ne olabileceği hakkında konuşun. Çocuğunuzun, benzer temalarda okumuş olduğu hikayeleri hatırlamasını ve onları karşılaştırmasını sağlayın.
30. Okumaya Erken Başlayın:
İçinde kelime veya kavramların olmadığı kitaplarla başlayıp, resimli ve metinli kitaplara geçin. Bu tür kitapları yıllarca çocuğunuza geceleyin okumaktasınız. Çocuğunuza kitap okumak, sağlayabildiğiniz en önemli öğrenme deneyimlerinden bir tanesidir.
31. Dünyada Olup Bitenden Haberdar Edin:
Dünyada meydana gelen olayları açıklayarak ve onların da fikirlerini alarak çocukları yetişkinlerin sohbetlerine dahil edin. Eğer çocuklarınız kendi yorumlarının önemsendiğini fark ederlerse haberlere daha çok dikkat edeceklerdir. Fakat olayları açıklarken çocuğun seviyesine uygunluğunu dikkate almalısınız.
32. Kitapları Sevdirin:
Tatil ya da doğum günü listelerine de kitap ilave etmeyi unutmayın. Çocuğunuzu koleksiyonuna başlarken en iyi satan bir kitabı hediye ederek şaşırtın. Karikatür kitaplarını, magazinleri ve gazeteleri ihmal etmeyin. Eğer çocuğunuz okurken keyif alacağı şeyleri bulabilirse daha çok okuyacaktır.
33. Referans Kitapları Bulundurun:
Her evde yetişkin bir de öğrenci için sözlük, bir atlas ve bir ansiklopedi bulunmalı ki çocuklar ihtiyaçları olduğunda rahatlıkla araştırma yapabilsinler. Bir ansiklopedi gerçek bir bilgi kaynağıdır. Tüm kaynakları nasıl kullanabileceğini çocuğunuza gösterin. Karşılaştığı sorunları bu referans kitaplarından araştırırken ona eşlik edin.
34. Kütüphaneyi Sık Sık Ziyaret Edin:
Her çocuğun bir kütüphane kartı olabilir ve de olmalıdır. Kart için başvuru yapmak kayda değer bir aşamadır. Kitap kullanım ve araştırma kurallarını açıklayın ve düzenli olarak kütüphaneye gidin. Ayrıca, çocuğunuzu kütüphane kitaplarını özel bir yere koyması için teşvik edin. Böylelikle kitap teslim zamanlarında aksama olmayacaktır.
35. Yazı Yazma Malzemesi Bulundurun:
Çocuk harfleri doğru yazma yeteneğini geliştirmeden çok önce bir kalem tutup basit işaretler yapabilmektedir. Herzaman, silinebilir renkli kalemler ve çeşitli yazı malzemelerini hazır bulundurun. Çocuğa çeşitli ortamlar yaratarak destek olun. Örneğin, yapay bir sınıf ortamı yada restoran ortamı hazırlayın. Çocuğunuzu kısa teşekkür mesajları ve hikayeler yazmaya teşvik edin.
36. Okulda Yaptıklarından Haberdar Olun:
Yardımınız gerektiğinde çocuğunuzun okul ödevleriyle ilgilenin. Çocuğunuza okulda o gün ne yaptığını sormayı alışkanlık haline getirin. Ona gün boyunca başına gelen en iyi ve en kötü şeyin ne olduğunu sorun. Çocuklar gerçekten ilgilendiğinizi fark ettiğinde mutlaka sizinle paylaşacaklardır.
37. Öz Yetenek Geliştirin:
Çocuğunuzun okuldaki başarılarını dile getirerek yada onda olumlu sonuçlar yaratan çalışmaları keşfederek çocuğunuzun ilgi ve beceri alanını geliştirin. Başarılı olduğu bir alan buluncaya kadar ona sanat, resim, müzik, dans, spor gibi uğraşı alanları sağlayın. Çocuğunuzda hoşunuza giden şeylerin bir listesini yapın ve çocuğunuzun da listeye eklemeler yapmasını sağlayın.
38. Birlikte Sesli Okuyun:
Çocuğunuz okumaya başladıktan sonra ona kitap okumayı sürdürün. Şiir ve klasiklere de yer verin ve çocuğunuza okutturun. Sizin çocuğunuza okuduğunuz kitapların çoğu daha sonraları en sevilen ve tekrar tekrar okunan kitaplar arasında yer alır.
39. Okul İşlerinde İstekli Olun:
Çocuğunun gittiği okulun faaliyetlerini destekleyen velilerden olun. Özel durumlarda okulda bulunacak telefon konuşmalarında bulunarak okula yardımcı olun. Çocuklar anne ve babalarını okulda görmekten çok hoşlanırlar. Ayrıca okulun sizin yardımınıza ihtiyacı var.
40. Öğretmenlerle Konuşun:
Çocuğunuzun öğretmeniyle görüşmek için bir sorun çıkmasını beklemeyin. Diyaloğu ilk günlerden başlatın ve devan ettirin. Okulun ve öğretmenlerin yaptığını takdir etmek, bunu onlara hissettirmek çok önemlidir. Ufak bir teşekkür pek çok yol aldırır. Öğretmenlerin de olumlu tepkilere ihtiyacı vardır.
41. Konuşmayı Genişletin:
Küçük çocuklar konuşmaya başladığı zaman onlara baş sallayarak yada tek kelimelik cevap vermeyin. Çocuğunuzun kelime dağarcığını genişletin ve onları düşünmeye sevk edecek cevaplar verin. Sonraları, çocuğunuzun uzun cümleler kurmasına ve düşüncelerini detaylarıyla açıklamasına yardımcı olun.
42. Çok Pratik Yaptırın:
Mükemmellik amaç değildir. Büyüklerle kurulan en küçük bir diyalog, oyunlarda rol alma gibi faaliyetler çocuğunuzun pratik yapmasını sağlayacaktır.
43. Her Gün Matematikle Uğraşın:
Çatalları saydırarak, kurabiyeleri toplatarak, malzemelerin ölçülerini verdirerek, termostatı ayarlatarak vb. çocuğunuza matematiğin önemini sezdirin. 44. Okul Takip Çizelgesi Tutun:Çocuğunuzun her yıl çalışmasını gösteren bir çizelge belirleyin ve böylece onun neleri öğretmekte olduğunu anlayabilirsiniz. Bu şekilde sık sık tekrarladığı hataları yada dikkatsizlikleri saptayarak gerektiği zaman bu çizelgenin size yardımcı olmasını sağlayabilirsiniz.
45. Okul Çalışmalarını Saklayın:
Çocuğunuz okulda olamadığında ev ödevlerini gözardı etmeyin. Çocuğunuzun ödevlerini düzenlemesinin önemli bir yeri vardır. Bu çocuğunuzun çalışmalarını saklı tutmasına ve hergün sınıfta olanların önemli olduğunun sizin tarafınızdan bilinmesine yardımcı olacaktır.
46. Ev Ödevi Planı Yapın:
Çocuğunuza ödevlerini yapması için iyi bir ışık ve aydınlatma sağlayın. Düzenli bir zaman ayarlayın. Çocuğunuzun yaptığı ödevleri zamanında ve doğru biçimde övün.
47. Öğrenmede Başarıyı Öğretin:
Çocuğunuzun ilgisini daima konuşmacının yüzüne olmasını, konuşmacının sorusunda ne kastettiği ve konuşmacı konuşma bitişinde ne dediğini gözden geçirmeyi öğretin.
48. Yeri Olmayan Eşyaları Engel Olun:
Kitap ve kitap çantaları için bir yer dizayn edin. Çocuğunuza tereddüt etmeyi, kendini görmeyi ev veya okuldan önce, ve ödevi, kitap, gözlük, öğle yemeği ve kot gibi unutulacak şeyleri hatırlamayı öğretin.
49. Yönetimi Takip Edin:
Yönetimlerin nasıl takip edileceğinin öğrenilmesi, hem okul hem de evdeki başarı için çok önemlidir. Bu başarının gelişmesine yardım etmek için, yöntem vermeden önce çocuğunuzla göz göze gelin, o zaman içinde bir kısım yöntemleri verin ve uygulamaya başlamadan önce tekrar ettirin.
50. Model Öğrenme:
Çocuklar, ebeveynlerinin yaptıklarını görerek öğrenirler. Çocuğunuza sınıfa katılmayı, eğitici gösterilmeyi ve okumayı bizzat kendiniz gösteriniz.
Sayın Veli;
Bu yazıyı ,bir öğretmen ama aynı zamanda da bir anne olarak yazıyorum..Eminim ki sizler bu dönemde en az çocuklarınız kadar heyecanlı ve endişelisiniz.Bu durum çok normal.Ben de kızımın okula başladığı dönemde aynı duyguları yaşadım.Anne olarak ve öğretmen olarak yaşadığım tecrübelerden yola çıkarak aşağıdaki önerileri sizlerle paylaşmak isterim.
VELİLERE TAVSİYELER
1-Sakin ve soğukkanlı olmaya çalışınız.Telaşınızın çocuğunuzu olumsuz etkileyeceğini unutmayınız.
2-Her gün okuldan gelen çocuğunuzun okulda neler yaptığını anlatmasını dinleyiniz.Eğer anlatmıyorsa siz O okuldayken neler yaptığınızı anlatınız.Zamanla çocuğunuzda kendi yaşadıklarını anlatacaktır.
3-Çocuğunuzu okula bırakırken vedalaşmaları kısa tutunuz.Okul çıkışında da birlikte okul bahçesinde buluşacağınız bir yer belirleyiniz orada onu bekleyeceğinizi söyleyiniz.
4-İlk günden itibaren çocuğunuzun kendi okul ve beslenme çantasını hazırlamasına izin veriniz.Siz sadece gözlemleyip eksiklerini görmesini sağlayınız.(En az haftada bir gün çantasını boşaltıp temizlemesini öğretiniz.Özellikle kalemlerini okula gelmeden kontrol ettirip,kullanıma hazır hale getirtiniz.)
5-Çocuğunuzu okula karnı doymuş olarak gönderiniz.Okulda da acıkabileceğini düşünerek yanına meyve,bisküvi,süt veya meyve suyu koyunuz.
6- Çocuğunuzun kılık- kıyafetine özen gösteriniz. Kıyafetlerinin okul kurallarına uymasına ve temizliğine dikkat ediniz.
7- Çocuğunuzun derslerinin ve davranışlarının daha iyiye yönelmesi için, öğretmenlerle sıkı bir işbirliği kurunuz. Veli toplantılarına mutlaka katılınız.
8-Çocuğunuzun yaşamındaki en etkili çevre aile çevresidir. Çocuk yaşamında en çok etkili örnekleri ailesinden alır. Anne-baba olarak davranışlarınızla örnek olunuz.
9- Çocuğunuzu iyi tanıyınız. Çocuklardan yapamayacağı şeyleri istemeyiniz. Onları yeteneklerinin ötesinde başarı göstermeye zorlamayınız.
10- Çocuğun tüm arzularının yerine getirilmesi ona her istediği şeyi yapabileceği, elde edilebileceği kanısının verilmesi veya tam tersi isteklerinin çok sınırlandırılması hiç yerine getirilmemesi çeşitli uyumsuz davranışlar geliştirmelerine neden olacaktır. Bu konuda titiz olunuz.
11- Çocuklarınızı korkutmayınız. Fazla baskılardan, bedeni cezalardan, olmayacak sınırlamalar koymaktan kaçınınız.
12- Çocuklarınızın belli davranışları için anne-baba olarak değişik davranış göstermeyiniz, aynı şekilde davranınız.
13- Çocuklarınızla iyi notların yanında zayıf not almasının da normal olduğunu ve çalışmakla durumunu düzeltebileceğini telkin ediniz.
14- Çocuğunuzun okul yaşantısı ile ilgileniniz. Anlattıklarını dinleyiniz
15- Çocuğunuzun okul dışındaki arkadaşlarının kontrol ediniz.
16. Öğretmenler öğrencisinden makul olan ders araç ve gereçlerini almasını istemişlerse, bunları zamanında ve yeterince temin ediniz.
17- Ders çalışırken, çocuğunuzu ev işi, çarşı, pazar işi için kaldırmayınız.
18- Çocuğunuzu sık sık eleştirmeyiniz. Hele bunu başkalarının yanında asla yapmayınız. Onun aşağılık duygusuna kapılmasını önleyiniz.
19- Beğendiğiniz takdir ettiğiniz taraflarını söyleyiniz. Onun kendine güven duymasını sağlayınız. Çocuklarınız arasında ayrım yapmayınız. Çocukları kıskandırmayınız. Hepsine sevgi ve ilgi gösteriniz.
20- İçinde bulundukları yaşlarda arkadaş çocuğunuz için çok önemlidir. Arkadaşı olmasına, iyi arkadaş seçmesine yardımcı olunuz.
21-Çocuğunuzun sınıf içinde kiminle oturacağı yada arkadaş olacağı konusunda öğretmenden isteklerde bulunmayınız.Unutmayınız ki ,toplumsal bir birey olarak çocuğunuzda anlaşamadığı yada hoşlanmadığı arkadaşlarıyla iletişim kurmayı zaman içinde öğrenecektir.
22-Tv izlemede çocuğunuza iyi alışkanlıklar kazandırınız. Sürekli TV izlemek çocuğunuzun başarısını olumsuz yönde etkiler. Ancak bunu zor kullanarak değil ikna ederek gerçekleştiriniz.
23- Çocuğunuzun okuluna ve eve zamanında gelişini sağlayınız, varsa geç kalma alışkanlığını önleyiniz
24- Evde çocuğunuza rahat bir çalışma ortamı hazırlayınız.
25- Çocuklar önünde yapılan tartışmalar, kavgalar onları mutsuz, güvensiz ve endişeli olmalarına neden olur. Sorunlarınızın yanında konuşmayınız, münakaşa etmeyiniz.
26. Çocuğunuzun çeşitli sorunları için sınıf öğretmenine baş vurunuz.
27- Çocuğunuzun evde ders çalışmasını kontrol ediniz. Ancak sürekli şekilde “dersine çalış” ikazı olumsuz etki yapmaktadır. Ona güvendiğinizi belli ederek uyarınız.
28- Çocuğunuzun okula devam durumunu yakından izleyiniz.(Özellikle 1.sınıfta okula devam başarı açısından çok önemlidir.)
29-Öğretmeninizle iyi iletişim kurmaya çalışınız. Çocuğunuzun yanında ona uygulanan eğitimin tartışmasını yapmayınız. Okul ve öğretmenler ile ilgili görüşlerinizi çocuğun yanında açığa vurmayınız. Çocuğunuzun çalışma programı yapmasına, uygulamasına yardımcı olunuz. Planlı çalışma üzerinde durunuz.
30- Çocuklarınıza karşı sabırlı, soğuk kanlı ve anlayışlı olunuz. Doğal olarak onlar hata yapacaklardır. Kusurları ve kötü hareketleri olacaktır.
31-Çocuğunuzun sınıfındaki diğer velilerle iyi bir iletişim kurmaya çalışınız.Bu yaklaşım çocuklar arasındaki iletişimi ve bağlılığı güçlendirir dolayısıyla çocuk okula çok mutlu olarak gider.
32-Çocuğunuzla ilgili bilgileri(sağlık,özel,telefon,ev adresi…) öğretmeninize eksiksiz olarak veriniz.Adres veya telefon numaranız değiştiğinde bu durumu hemen öğretmene bildiriniz.
33-Çocuğunuzun sınıftaki çocuklardan sadece 1 tanesi olduğunu unutmayarak özel ilgi beklemeyiniz.Biz öğretmenler öğrencilerimizle evdeki çocuklarımızdan daha çok ilgileniyor ve çaba harcıyoruz.
34- Her çocuğun kapasitesinin farklı olduğunu bilerek çocuğunuzu başka çocuklarla karşılaştırmayınız.
35-Okuldan eve gelen çocuğunuzun hemen ödev yapmasını beklemeyiniz. Dinlenme, oyun, eğlenme, tv izleme ve ödev yapma düzenini öğretmeninizin yardımıyla oluşturunuz.
36-Çocuğunuzla yemek yemek,tv izlemek dışında da özel zamanlar geçiriniz.Bunun için ortak bir hobi oluşturabilirsiniz.(yap-boz oynama,resim yapma,patates-soğan baskı yapma….vs)
37-Ders sırasında acil bir durum olmadıkça öğretmenle görüşmek için dersin düzenini bozmayınız.
38-Öğretmenle konuşmaya asla çekinmeyiniz.
39-Her çocuğun farklı zamanda öğrendiğini unutmayınız.(Biz öğretmenler bu durumu” mısır patlatma”ya benzetiriz.1 avuç mısırı tencereye yağ ve tuzla koyarsınız.Kapağı kapatırsınız.Ancak mısırlar birer birer farkı zamanlarda patlarlar.)
40- Öğretmeninizin söyledikleri doğrultusunda çocuğunuzun gerekli tekrarları ve çalışmayı yapmasını sağlayınız.
41-Çocuğunuzda görme, işitme, algılama; gibi sorunlardan birini hissediyorsanız çocuğunuzu mutlaka bir doktora götürünüz).
42- Çocuğunuzun okumayı sevmesini istiyorsanız siz de, o kitap okurken kitap okuyarak ona rol model oluşturabilirsiniz.
43- Çocuğunuzla birlikte gün içinde ödevlerini yapacağı bir saat belirleyin ve bu saatte yapmasını teşvik edin(Zamanla alışkanlık haline gelecektir).
44-Çocuğunuzu öğretmen veya okulla korkutmayınız.
UNUTMAYINIZ ; HİÇ KİMSE BAŞARISIZ OLMAK İSTEMEZ!
ÇOCUĞUNUZA”SENDEN İSTEĞİMİZ SADECE ELİNDEN GELENİ YAPMAN.BİZ HER KOŞULDA YANINDAYIZ.SENİ ÇOK SEVİYORUZ.”mesajını veriniz.
Biz bütün öğretmenler ve okul yönetiminin tek amacı çocuklarınızın güven içinde mutlu bir ortamda eğitim ve öğretim görmelerini sağlamaktır.El ele vermeli ve çocuklarımızın başarılı olmaları için ortak çaba harcamalıyız.
SERPİL ŞAHİN
ÇOCUKLAR YAŞADIKLARINI ÖĞRENİRLER.
Eğer çocuklar eleştiriyle yaşarlarsa, eleştirmeyi öğrenirler.
Eğer çocuklar düşmanlık ile yaşarlarsa, kavga etmeyin öğrenirler.
Eğer çocuklar korku ile yaşarlarsa, endişelenmeyi öğrenirler.
Eğer çocuklar acınma duygusuyla yaşarlarsa, kendilerine acımayı öğrenirler.
Eğer çocuklar alay ile yaşarlarsa, çekingen olmayı öğrenirler.
Eğer çocuklar kıskançlık ile yaşarlarsa, hasedin ne olduğunu öğrenirler.
Eğer çocuklar utanç ile yaşarlarsa, kendilerini suçlu hissetmeyi öğrenirler.
Eğer çocuklar hoşgörü ile yaşarlarsa sabırlı olmayı öğrenirler.
Eğer çocuklar güdülenme ile yaşarlarsa, kendilerine güvenmeyi öğrenirler.
Eğer çocuklar övgü ile yaşarlarsa, takdir etmeyi öğrenirler.
Eğer çocuklar beğeni ile yaşarlarsa, kendilerini sevmeyi öğrenirler.
Eğer çocuklar kabul edinme ile yaşarlarsa, sevginin ne olduğunu öğrenirler.
Eğer çocuklar onay ile yaşarlarsa, hayatta hedeflerinin olmasının iyi olduğunu öğrenirler.
Eğer çocuklar paylaşma ile yaşarlarsa, cömert olmayı öğrenirler.
Eğer çocuklar dürüstlük ve eşitlik ile yaşarlarsa, doğruluk ve adaletin ne olduğunu öğrenirler.
Eğer çocuklar güvenlik duygusu ile yaşarlarsa, kendilerine ve etrafındakilere güvenmeyi öğrenirler.
Eğer çocuklar dostluk ile yaşarlarsa, dünyanın barış içinde yaşanması gereken bir yer olduğunu öğrenirler.
Eğer çocuklar sükûnetle yaşarlarsa, huzur içinde yaşamayı öğrenirler.
Sizin çocuğunuz ne ile yaşıyor?
Dorothy L. Nolte