ÇOCUĞUMUZU OKULA HAZIRLAYALIMÇOCUĞUNUZ OKULA HAZIR MI? Tıkla ve izle “4+4+4” eğitim sistemi ile okula başlama yaşının 66 aya indirilmesi tartışmaları da beraberinde getirdi. Çocuklarının henüz gerekli erişkinliğe ulaşmadığını düşünen pek çok aile, çocukları ve onların eğitim hayatları ile ilgili ciddi kaygı yaşamaya başladı. Çocuk ve ergen psikiyatristi olarak bizlere ailelerin en çok danıştığı konulardan biri de çocuğum okula hazır mı? Okula hazır olması hem akademik ve hem de duygusal olgunluğunun yeterli olup olmamasına bağlıdır.1 milyonu aşkın öğrenci okulla başladı. 4+4+4 uygulamasıyla bu yıl 66 ayı doldurmuş çocuklarımızın ilköğretime başlamasının gündeme gelmiştir. Çocukların 72 aydan önce ilkokul 1. sınıfa başlamaları başta kaygı bozuklukları, okul başarısızlığı, kendine güvensiz olarak büyümeleri ve davranış sorunlarının gelişmesi açısından sakıncalıdır. Mümkünse 72 aydan önce doğan çocukların okul öncesi eğitim alması, eğer ilkokula başlamış ise en erken dönemde ortaya çıkacak sorunlara bir çocuk ve ergen psikiyatristine başvurarak müdahale edilmesi son derece önemlidir. Eğer eğer erken müdahale edilmezse bütün eğitim hayatını etkileyebilir. Çocukların 6 yaş grubu (72-83 aylar) ile aynı sınıflarda eğitime alınacağı açıklanmıştır. Bu da ayrı bir sakınca getirmektedir. Bu demektir ki aynı sınıfta 60-83 aylar arasında, yani aralarında yaklaşık 2 yıl fark olabilen çocuklar olacaktır. Okula başlamak zihinsel, bedensel ve duygusal açıdan bir hazır oluş durumu da gerektirmektedir. 5 yaş çocuğu (60-71 aylar arası)zihinsel, fiziksel, sosyal ve psikolojik olarak ilkokula henüz hazır değildir. Çocuğun okul eğitimine katılabilmesi için gerekli sosyal, duygusal, bilişsel, dil ve motor becerilerinin gelişimi 6 yaştan(72 ay) önce tamamlanmaz. Bu bilimsel ortalama dışında kalan çok az çocuk vardır. İlkokula başlayacak çocukların hangi becerileri kazanmış olması gereklidir? Çocuğunuzun ilkokula başlamaya uygun olup olmadığını nasıl anlarsınız?
Çocukların bu gelişimleri tamamlanmadan ilkokul 1. sınıfa başlamaları ruh sağlığını nasıl etkiler?
Okula döneminde en sık karşılaşılan sorunlar nelerdir?
Ayrılık kaygısı: Bebekler 8. Aydan itibaren anneden ayrılmaya tepki vermeye başlarlar, ayrılık kaygısı 18. Ayda doruk noktasına ulaşır. Eğer anne ve bebeğin sağlıklı bir bağlanmaları varsa bu kaygının yavaş yavaş azalması 3 yaştan itibaren anneden ayrılığa katlanabilecek duygusal güce ulaşması gerekir. Eğer anne çocuğun bebekliğinden itibaren çok kaygılı, çocuğunun başına yanında olmadığında her an bir şey geleceğinden endişeleniyorsa, çocuğunu gözünün önünden ayırmamış, kısa süreli ayrılıklara alıştırmamışsa, sağlıklı bebeklerde 18 aydan sonra giderek azalıp 3 yaş gibi sonlanması gereken ayrılık kaygısı çok daha uzun sürer. Anaokulu, kreşe başlamakta okula başlamakta yeni ortamlara anne olmadan girmekte çok zorlanır. Ayrılık kaygısını azaltmak için öneriler:
Okul fobisi nedir?Şiddetli bir endişe nedeniyle çocuğun okula gitmek istememesi veya okulla ilgili son derece isteksiz olmasıdır. Çocuk özellikle okul saatleri yaklaştığında sıkıntı artışı, mide bulantısı, karın ya da baş ağrısı gibi çeşitli bedensel yakınmalar bildirerek okula gitmemek ve kendisini evde tutabilmek için çaba harcar. Çocuk tarafından bu tür yakınmalar genelde sabah uyanır uyanmaz bildirilir ve anne-babayı ikna ettiğini, okula gitmeme kararının verildiğini anladığı anda da kendiliğinden kaybolur. Öte yandan, okul günleri ve okula gitme saatleri geldiğinde kendisini gösteren bu yakınmalara ek olarak, çocuk diğer zamanlarda da iştahsızlık, keyifsizlik, uyku düzeninin bozulması, içe kapanma, özellikle yabancılarla iletişime girmeye karşı direnç gösterme gibi tepkilerde bulunabilir.” En sık okulların yeni açıldığı Eylül-Ekim aylarında ve 6-8 yaş gibi ilkokula başlangıç döneminde görülür. Yine okula başladıktan sonraki yıllarda, örneğin 11-12 yaşlarda okul değişikliğinin gündeme geldiği dönemlerde de ortaya çıkabilmektedir. Genellikle okul fobisi görülen çocukların, anneden ayrılma kaygısını yoğun biçimde yaşayan, ebeveynlere aşırı bağımlı çocuklar olduğu gözlemlenmektedir. Okul öğretmeninin veya arkadaşının gidişi, bağlı olduğu akrabanın hastalığı veya ölümü, ebeveyn boşanması, maddi sorunlar, aile içi huzursuzluk kardeş doğumu gibi durumlar da çocukta endişeyi artıracağı için okul fobisinin nedeni olabilir. Sebebin bir çocuk psikiyatristince araştırılması ve ailenin uygun yönlendirilmesi önemlidir. Okul fobisi yaşayan ailelere öneriler?
Dr Deniz Tirit Karaca
Okul seçimi yapılırken elbette ailenin kendine özgü kriterleri önemlidir, ancak her ailenin ortak noktası, çocuğu için en iyi eğitim ve okul imkanlarını sağlamayı istemeleridir. Çocuğun yaşamının tümünü ve kişiliğinin gelişmesini anlamlı biçimde etkileyecek olan ilköğretim dönemi çok önemlidir; bu nedenle okul seçiminde dikkatli davranılması gerekmektedir. Çocuğun, yetenekleri doğrultusunda yönlendirilerek başlayacağı okul yaşamı, onun ilerleyen dönemde okul ile ilgili olumlu düşünceleri benimsemesi ve okulu sevmesi açısından büyük önem taşımaktadır. 1. Çocuğum okula başlamaya hazır mı yoksa bir yıl daha beklemeli miyiz? 2. Yabancı dille eğitim veren bir kuruma versek başarılı olabilir mi? 3. Okul seçimi ile ilgili kararları çocuğumuz verebilir mi? 4. Okula başlatırken çocuğumuza neler söylemeliyiz? 5. Özel okul mu devlet okulu mu, nasıl karar vermeliyiz? 6. Çocuğumun yaşı ana sınıfına başlatmak için uygun ama başlatmalı mıyız? 7. Çocuğum biraz ufak-tefek okula başlatmak için bir yıl daha beklemeli miyiz? 8. Okula başlatırken çocuğumuza neler söylemeliyiz? 9. Ben çocuğumu okula başlatmaya hazır mıyım? Erken Dönem Çocukluk Eğitimi • Günümüzde çocukların gelişimi ve erken dönemde sağlanan çocuk eğitimi hakkında geçmişte olduğunda çok daha fazla bilgimiz var...
• Yaşamın ilk beş yılı çocuğun yaşam boyu gelişimini etkileyen çok kritik bir dönemdir. Çocukların erken dönemdeki deneyimleri ve çevreleri gelecekteki gelişimleri ile yaşamda ve okulda başarılı olması açısından ortam hazırlayan bir etmendir. • Erken dönemdeki deneyimler beyin gelişimini etkiler. Böylece dil gelişimi, mantık yürütme, problem çözme, sosyal beceriler, davranışlar ve duygusal sağlık gibi zihinsel süreçleri geliştirecek biçimde nöronal bağlantılar oluşur. Çocuğun hazır olması... • Çocuğun okula hazır olup olmaması çok sayıda bileşen ile ilişkilidir ve pek çok faktör sayesinde şekillenir. • Okula hazır olunması için çocuğun hem becerilerinin hem de davranışlarının gelişmesi gerekmektedir. Ayrıca çocuğun zamanını geçirdiği çevrenin de değerlendirilmesi gerekir. • Çocukluk dönemi uzmanlarının ortaklaşa kararlaştırdığı bir konu okula hazırlanma sürecinde üç ilişkili bileşene bakılması gerektiği yönündedir. 1. Çocuğun okula hazır olması, 2. Okulun çocuk için hazır olması, 3. Aile ve toplumun küçük çocuklar için yeterli gelişimsel fırsatlar sağlaması. Okula Hazırlık Belirtileri • Hazır aileler: Çocuğun aile ortamı, • Hazır toplumlar: Toplumun küçük çocuklar için sağladığı kaynak ve destek sistemleri, • Hazır Hizmetler: Çocuk gelişimi ve okula hazırlık sürecinde kanıtlanmış programların varlığı, kalitesi ve ulaşılabilirliği, • Hazır Okullar: Çocuk gelişimi ve okul başarısını etkileyen okulların önemli özellikleri. Okula Hazırlık Belirtileri Okula Hazırlık Belirtileri = Hazır aileler + Hazır toplumlar + Hazır Hizmetler + Hazır Okullar Okul hazırlığında 5 temel alan Oldukça fazla sayıda araştırma sonucu bize çocukların okula hazırlığı ile ilgili 5 alanda değerlendirme yapılması gerektiği ortaya konulmaktadır: 1. Fiziksel Durum ve Motor gelişim 2. Sosyal ve Duygusal Gelişim 3. Öğrenmeye Yaklaşım 4. Dil gelişimi 5. Bilişsel Düzey ve Genel Bilgi Düzeyi • 5 farklı alan gibi görünse de bu alanların tümü birbiri ile ilişkilidir. • Okul öncesi eğitimcileri çocukların bu 5 alanda da gelişiminin tamamlanmasını desteklemekteler. • Özellikle fiziksel durum, sosyal gelişim ve merağın anasınıfından başlamak üzere okula hazırlık sürecinde çok önemli olduğu vurgulanmakta. Anasınıfı Öğretmenleri • Çocuğun istek, ihtiyaç ve düşüncelerini rahatlıkla ifade etmesi; • Yeni aktivetelere yönelik hevesli ve meraklı biçimde hareket etmesi; • Yönergeleri takip edebilme; • Sınıf düzenini bozmama; • Diğer çocukların duygularına karşı hassas olma Fiziksel Durum ve Motor Gelişim • Sağlıklı çocuklar erken dönemdeki öğrenme fırsatlarına ilişkin yaşam deneyimlerini daha fazla meşgul olabilirler. • Çocukların motor ve koordinasyon becerileri bilişsel, sosyal-duygusal gelişim ve akademik başarıları üzerinde anlamlı biçimde etkilidir. Fiziksel Durum ve Motor Gelişim Temel Gösterge: Yaşına uygun ince motor becerilerin gelişmiş olması Sosyal ve Duygusal Gelişim • Erken dönemdeki yaşam deneyimleri düzenli ve ilgili ilişkiler yaşayan çocukların kişisel durumu çocuğun okulda daha olumlu ve verimli bir deneyim yaşamasına neden olur. • Duygusal sağlık ve sosyal beceriler çocuğun öğrenme deneyimlerine açık olmasını sağlar, yaşıtları ve öğretmenleri ile iyi ilikiler içinde olmasını temin eder. Sosyal ve Duygusal Gelişim Temel Gösterge: Yaşıtları ile etkileşimdeyken sıklıkla olumlu sosyal davranışlar göstermesi Öğrenmeye Yaklaşım • Çocuğun okul başarısı yalnızca akademik becerileri ile ilişkili değildir. • Öğrenme tarzı, alışkanlıkları ve öğrenmeye ilişkin tutumları çok değerlidir. • Merak, yaratıcılık, bağımsızlık, işbirliği ve öğrenme konusunda ısrarcı olma öğrenme ve gelişimi arttırır. Öğrenmeye Yaklaşım Temel Gösterge: Çocuğun yönergeleri takip ederken yaşadığı ortalama zorluk düzeyi Dil gelişimi • Dil yeterliliği okul başarısının temel yordayıcısıdır. Erken dönemdeki dil becerileri kelime haznesinin büyüklüğü, harfleri tanıma, harflerle seslerin arasındaki ilişkiyi anlama ile değerlendirilebilir. Dil ve okur yazarlık becerileri çocuğun bilgi ve becerilerini geliştirmesi, akran ve erişkinleriyle etkin iletişim kurması açısından önemlidir. Bilişsel Düzey ve Genel Bilgi Düzeyi • Erken dönemde pek çok deneyimin yansıması olan bilişsel beceriler çocukların yeni bilgileri kazanma açısından hazır hale getirir. • Bilişsel gelişim ile birlikte çocuklar gözlem yapmayı, benzerlik ve farklılıkları ayırt etmeyi, problem çözmeyi ve soru sormayı öğrenirler. Temel Gösterge: Anasınıfına girişte temel şekillerin çocuk tarafından yaşamın içinde kullanıldığı biçimde tanınması Erken Çocukluk Döneminde Beceri ve Davranışların Değerlendirilmesi Araştırmalar çocuk gelişiminin bu önemli beş alanındaki gecikmeleri erken değerlendirip belirleme ve anında müdahale etmenin önemini vurgulamaktadır. • Ayrıca çocuklardaki gelişmeler de takip edilerek aileler bilgilendirilmelidir. Ek Göstergeler: Matematiksel Beceriler • Sayı kavramının anlaşılması çok erken dönemde bile görülür. • Matematiksel beceriler (sayı sayma, uzamsal ilişkiler ve şekiller) çok daha ileri düzey matematiksel becerilerin öğrenilebilmesi için bir başlangıç noktasıdır. • Matematiksel beceriler birbirleriyle ilişki halinde inşa edildiği için temel becerileri gelişmemiş olan çocuklar birinci sınıf ve ötesinde zorlanacaktır. Ek Gösterge: Anasınıfına girişte sayıları gelişmiş biçimde sayma becerisi ve ardışık kalıplarla ilgili bilgi, sayıları karşılaştırabilme becerisi Geçiş Dönemi • Erken dönemdeki çocukluk bakımından (ev ya da kreş) anasınıfına geçiş, çocuklar, aileleri ve öğretmenleri için çok önemli bir mihenk taşıdır. • Anasınıfına ve ilköğretime yumuşak bir geçişin olması ilerideki akademik başarının belirleyicisidir. • Geçiş dönemleri iyi planlandığında çocukların uyum sorunu çok daha az olur ve kesintisiz gelişimsel ilerleme sağlanır. Gerekli Bilişsel Temeller • Kavrama, çıkarımlar yapma ve tahmin yürütebilme gibi becerileri destekleyecek düzeyde bilgi temelinin olması; • Problem çözme becerilerinin olması; • Dil ve zihinsel temsiller arasında çeviri yapabilme becerisi: böylece bilgi ve düşünceler dil ile ifade edilebilmeli (ifade edici dil) ve bilgiler varolan bilgi birikimi kapsamında değerlendirilebilmeli (alıcı dil); • Dikkat becerisi, kavrama ve görevlere ilişkin ısrar etme gibi tutum ve beceriler. Anasınıfına/ilkokula başlamalı mı? Çocuğunuz, aşağıda sayılanların çoğunu yapabiliyorsa okula başlama yaşı gelmiş demektir: • Giyinme, yemek yeme, el yüz yıkama gibi öz bakımını kendi başına yapabilmeli; • Çantası, ceketi gibi kendi eşyalarına sahip çıkabilmeli; • İki aşamalı komutları izleyebilmeli; • Kısa süreler boyunca kendi başına, bağımsız olarak çalışabilmeli; • Kendisinin ve anne-babasının adını soyadını ezbere bilmeli; • Net bir şekilde konuşabilmeli; • Temel cümleleri kullanarak bir sohbeti sürdürebilmeli; • Çok rastlanan hayvanların, yiyeceklerin ve ev eşyalarının isimlerini bilmeli. • Temel renkleri ayırt edebilmeli; • "aynı" ve "farklı" ya da "ilk ve son" kavramlarını anlayabilmeli; • Zıt kavramları bilmeli; • Benzer nesneleri veya resimleri gruplandırabilmeli; • Başka çocuklarla sorun yaşamadan oynayabilmeli; • Yetişkinlerden izin almayı bilmeli; • Belli ölçüde gerilim ve öfkeyle baş edebilmeli; • Yetişkin gözetimini ve yardımını kabul edebilmeli. Çocuğun okula hazırlanmasında ailelere düşen görevler neler? • Çocuğunuz okul hakkında ne kadar çok bilgi sahibi olursa o kadar az korkacaktır. • Okul açılmadan önce çocuğunuzun okulunu, sınıfını ziyaret etmeye ve öğretmenleri ve arkadaşları ile tanışmaya gayret edin. • Okulun ilk gününü anlatan kitaplar okuyun. Böylece çocuğunuz bu konuda fikir sahibi olacaktır. • Çocuğun okulda ne kadar eğleneceğini anlatırken, abartıya kaçmamaya özen gösterin. Yeni arkadaşlar edineceğini ve yeni şeyler öğreneceğini ama kimi zaman da canının evde olmak isteyebileceğini bilsin. Bu zamanların geçeceği konusunda ona güvence verin. • Çocuğunuza okula hangi ulaşım vasıtası ile gideceğini önceden anlatın. Yürüyerek gidecekse, okul yolunda beraber yürüme alıştırmaları yapın. Servis ile gidecekse birlikte servis durağına yürüyün. Yoldaki işaretleri, trafik işaretlerini, yaya geçitlerini, vs. inceleyin. • Çocuğunuza adres ve telefon numaranızı öğretin. Okul dönüşü evde olmayacaksanız telefon edin ve gününün nasıl geçtiğini sorun. Telefon etmeniz de mümkün değilse aileden bir başkasının veya bir arkadaşınızın sizin yerinize çocuğunuzla ilgilenmesini sağlayın. • Okulun ilk günü hem anne-baba, hem de çocuk açısından çok önemli bir dönüm noktasıdır. Eğer siz okul konusunda istekli ve olumlu davranıyorsanız çocuğunuzun da aynı şekilde davranma ihtimali yüksek olacaktır.
Sizin Duygularınız?
KAYNAK: www.aylinildenkockar.com |
3771 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |